Blog

Otizmli Çocukların Eğitimi
Otizmli Çocukların Eğitimi

Otizmli çocukların eğitimlerinde kullanılabilecek geçmişte sınırlı sayıda yöntem bulunurken günümüzde bu konuda daha fazla sayıda yöntemin kullanıldığı görülmektedir. Bu durum bizlere olumlu bir gelişme olarak geliyor olsa bile olumsuz tarafları da bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi bazı uygulamaların bilimsel olarak etkililiği kanıtlanmadan ve bilimsel araştırma sonuçları dikkate alınmadan olumlu etkiler gösterdiğine dair yorumlar yapılarak ve uygulanarak zaman, para ve motivasyon kaybına yol açmasıdır. Bu nedenle çocuğumuzun eğitimi için uygulanacak yöntemin bilimsel araştırmalarla etkililiğinin kanıtlanmış olması önem taşımaktadır. Otizmli çocukların eğitiminde çocuğun yaşı,eğitim performansı, ailenin eğitime ne düzeyde katılabildiği gibi etkenler belirlenip bunların arasından çocuğa en faydalı eğitim yöntemi seçilmeli ve sık değerlendirmelerle yöntemin çocukta etkili olup olmadığı belirlenmelidir. Aşağıda bahsedilecek olan yöntemlerin hepsi bilimsel dayanakları güçlü olan yöntemler olmakla birlikte her çocuğun her yöntemle kesin gelişmeler sağlayamayacağı göz önünde bulundurulmalı ve çocuğa uygun yöntem seçilmelidir.

Otizme Eşlik Eden Durumlar
Otizme Eşlik Eden Durumlar

Zihinsel Engel Yaygın Gelişimsel Bozukluk gösteren birçok olguya zihinsel yetersizlik eşlik edebilmektedir.Yaygın gelişimsel bozukluk gösteren bireylerin %70-75’inde genellikle orta düzeyde zihinsel yetersizlik tanısı görülmektedir.Bireyin zihinsel yetersizlik tanısı alabilmesi için iletişim, kendine bakım, ev yaşamı, toplumsal / kişiler arası beceriler, toplumsal olanaklardan yararlanma, kendi kendini yönetip değerlendirme, okulla ilgili işlevsel beceriler, iş, boş zamanları değerlendirme, sağlık ve güvenlik kriterlerinden en az ikisinde yetersizlik görülmeli ve ortaya çıkma yaşının 18’in altında olması gerekmektedir.

2 Nisan Otizm Farkındalık Günü
2 Nisan Otizm Farkındalık Günü

2 Nisan, tüm dünyada otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla, 2008 yılında Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” (2nd April World Autism Awareness Day) olarak ilan edilmiştir. Nisan'da başlayan “Otizm Farkındalık Ayı” çerçevesinde tüm dünyada otizmle ilgili araştırmaların teşvik edilmesi ve bilinirliğin artırılarak, erken teşhis ve tedavinin yaygınlaştırılması hedefleniyor.

Konuşma Gecikmesi ve OTİZM
Konuşma Gecikmesi ve OTİZM

Konuşma gecikmesi çocukların yaşından beklenen sözel ifade becerisini gösterememesi olarak tanımlanabilir. Hiç konuşamama, yaşından beklenenden az sayıda kelime kullanma veya cümle kuramama şeklinde görülebilir. Konuşma gecikmesini fark edebilmek için çocuklardaki konuşma gelişim basamaklarını bilmek gereklidir.Normal konuşma gelişimi çocuklar arasında farklılıklar gösterse de belli bir sırayı izler. Bebeklerde 2. aydan sonra başlayan agulama, 4-6. aylar arası “ba”ba” gibi hecelerden oluşan babıldama ile devam eder. Anlamlı olarak söylenen ilk kelimler genellikle 1. yaşta başlar ve 18 aya kadar kelime sayısı giderek artış gösterir. Çocuklar 2 yaşında basit iki kelimelik cümleler kurmaya başlar ve 50 kelime kullanabilir. 2-2,5 yaşları arasında iki üç kelimelik cümleler kurabilir. 3 yaşına geldiğinde üç beş kelimelik cümleler kurabilir ve konuşması büyük oranda başkaları tarafından anlaşılır.

Otizmin Erken Belirtileri ve Yapılması Gerekenler
Otizmin Erken Belirtileri ve Yapılması Gerekenler

Otizm tanısı sıklıkla belirtiler başladıktan yıllar sonra konulmaktadır.Tanı ölçütlerinin doğası,tanı araçlarının azlığı,bireye tanı koyma ve etiketleme kaygısı ile ailenin çekinceleri gibi nedenler geç tanı konulmasına ve müdahalenin de gecikmesine yol açmaktadır.Günümüzde otizm tanısı ortalama üç yaş civarında konulmaktadır. Erken ,yoğun ve çocuğa uygun amaç ve programlarla uygulanan kaliteli özel eğitim ile birlikte çocuğun varolan kapasitesini daha iyi kullanabildiği,problem davranışlarının en aza indirilebildiği ve yaşıtları düzeyinde gelişim özelliklerini yakalayabildiği görülebilmektedir.Bu nedenle erken farkındalık ve belirtilere karşı duyarsız kalmamak çocuk ve aile için büyük önem taşımaktadır.

Otizmde Bilimsel Dayanağı Olmayan Uygulamalar
Otizmde Bilimsel Dayanağı Olmayan Uygulamalar

Gluten/Kazain Diyeti Otizmli çocukların bağırsaklarının aşırı geçirgen olmasından dolayı gluten ve kazein proteinlerini sindiremediği;ve bununda beyinde sinirsel uyarıma yol açtığı varsayımına dayanmaktadır.Bu diyette süt yerine soya sütü, buğday unu yerine pirinç veya mısır unu gibi ürünler tercih edilmektedir.Bilimselliği kanıtlanmamasına ve diyetin olumlu etkilerini gösteren bilimsel araştırmalar bulunmamasına rağmen otizmli çocuklar üzerinde yaygın olarak kullanılmaktadır.Olumlu etkilerini gösteren yorumlar sadece bazı doktor ve aile görüşleridir.Aşırı hareketliliğe,sindirim bozukluklarına iyi geldiği ve göz temasını arttırdığı yorumları yapılan Glüten-kazein diyetinin ciddi protein, vitamin ve mineral eksikliklerine yol açtığı unutulmamalıdır.