Zihinsel Yetersizlik


Zihinsel Yetersizlik

Zihinsel engel bir hastalık değildir ve akıl hastalıklarıyla karıştırılmaması gerekir. Zihinsel engelli kişiler yavaş öğrenir ve öğrenme kapasiteleri sınırlıdır. Günlük yaşamın gerekleriyle baş etmekte, başkalarının davranışlarını doğru yorumlamakta, kendilerinden beklenen sosyal tepkileri göstermekte zorluk çekebilirler.

Zihinsel engel ırk, eğitim, sosyal ve ekonomik koşullara bağlı olmadan her toplumda, her ailede olabilir.

Uluslararası Zihinsel Engelliler Spor Federasyonu’nun Dünya Sağlık Örgütü’yle birlikte koyduğu kriterlere göre, bir kişinin zihinsel engelli sayılabilmesi için:

  • -Zihinsel fonksiyonlarının işleyişinde önemli bir sınırlama olması (Amerika Zihinsel Engel Derneği, bunu 70 ya da daha altında bir IQ olarak tanımlamaktadır.)
  • -İki veya daha fazla uyum sağlama alanında (iletişim, kişisel bakım, ev yaşantısı, sosyal uyum, sağlık ve güvenlik, kendi kendini yönlendirme, fonksiyonel faaliyetler, boş zamanlar ve çalışma) yetersizlik olması
  • -Bu engellerin 18 yaşından önce edinilmiş olması gerekmektedir.

Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre dünya nüfusunun %3’ü zihinsel engellidir. Bu oran, yaklaşık 170 milyon kişi anlamına gelmektedir.

Zihinsel Engel Nedenleri

Halk arasında genel olarak akraba evliliği sonucu oluştuğu sanılmakla birlikte, zihinsel engele değişik genetik faktörler ve dış etkenler neden olmaktadır.

    Dış Etkenler

  • Beslenme Eksiklikleri,
  • Yetersiz Tıbbi Bakım,
  • Çevresel Etkiler, Zehirlenmeler
  • Hamilelikte Kullanılan İlaçlar
  • Zor ve Uzun Doğum
  • Doğum Sırasında Bebeğin Oksijensiz Kalması,
  • Doğum Sonrası Merkezi Sinir Sistemini İlgilendiren Enfeksiyonlar,
  • Prematüre Doğu

    Genetik Faktörler

  • Kromozom Anomalileri (En sık rastlanan kromozom anomalisi “Down Sendromu” dur.)

Zihinsel Engelin Düzeyleri

Zihinsel engel, genel olarak Hafif, Orta, Ağır ve Derin Zihinsel Engel olarak sınıflandırılmaktadır.

  • Hafif derecede zihinsel engele sahip olan çocuklar eğitsel sınıflandırmaya göre “Eğitilebilir Zihinsel Engelli Çocuk” olarak isimlendirilmektedir ve tüm zihinsel engellilerin yaklaşık %85’ini oluşturmaktadır. Hafif zihinsel engelli olarak tanımlanan eğitilebilir zihinsel engelli çocuk zeka gelişimi normalin altında olan ve bu nedenle normal ilkokul programından tam olarak yararlanamayan çocuktur. Bu çocuklar ilkokul düzeyinde kısmen veya tamamen destek alabilirlerse mesleki yeterlik kazanabilirler.
  • Orta derecede zeka engeli olan çocuklar, eğitsel sınıflandırmaya göre “Öğretilebilir Zihinsel Engelli Çocuk” olarak adlandırılmaktadır. Okul çağında sosyal ve günlük yaşam aktiviteleri konusunda eğitimden yararlanabilirler. Öğrenmeleri yavaştır ve sınırlı öğrenme kapasitelerine sahiptirler.
  • Ağır derecede zeka engeli olan çocukların okul öncesi dönemde motor becerileri zayıf, sözel iletişimi oldukça zayıftır. Temizlikleri ve kendilerine bakımları konusunda yaşam boyu başkalarının desteğine ihtiyaçları olmaktadır. Ancak bazıları eğitimle basit işleri kontrol altında yapabilmektedirler.

Zihinsel Engelli Çocukların Özellikleri

Zihinsel engelli çocuklar, normal gelişim gösteren çocuklarla aynı gelişimsel aşamalarda ilerlemelerine rağmen onları daha geriden izlemekte ve tam gelişim gösterememektedirler. Konuşmaları ve gelişimleri daha yavaş olmaktadır. Güç, dayanıklılık, çeviklik, denge, koşu, esneklik ve hız gerektiren beceriler yönünden daha zayıftırlar.

Zihinsel engelli çocukları diğer çocuklardan ayıran en büyük özellik zihinsel davranışlarıdır. Öğrenme süreçleri ve basamakları tüm çocuklar için aynıdır. Ancak zihinsel geriliği olan çocuklar daha yavaş öğrenmektedir. Bellek ve dikkat süreleri yetersizdir. Daha fazla dikkat ve uyarılmaya ihtiyaçları vardır. Soyut kavramları öğrenmeleri çok güç ve uzun zaman almaktadır. Somut kavramları ise sık tekrarlarla öğrenmektedirler. Genelleme yapmakta ve öğrendiklerini transfer etmekte zorluk çekmektedirler.

Zihinsel engelli çocuklar da diğer çocuklar gibi yeme, içme, sevme, sevilme, kabul edilme, başarılı olma gibi biyolojik, sosyal ve psikolojik gereksinimlere sahiptirler. Kendilerine güvenleri az olduğundan başkalarına dayanmayı tercih ederler. Bağımsız hareket etmekte ve arkadaşlık kurmakta güçlük çekmektedirler. Grup etkinlikleri sırasında lider olmaktan çok, başkasına uymayı ve taklit etmeyi tercih etmektedirler. Öfke, sevinç ve nefret duygularını ortaya koyarken bazen aşırıya kaçmaktadırlar.

Zihinsel engelli çocuklar genellikle sporda diğer alanlara göre daha başarılıdırlar. Okula devam eden çocukların akademik konulardan ziyade beden eğitimi derslerinde daha başarılı oldukları bilinmektedir. Sporun benlik saygısı, özgüven ve başarı duygusunun yaşanmasında önemli rolü vardır.